92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Uysal olma durumu
1. İki derin ve çocuk gibi siyah gözleri, kalın tüylü kaşları altından uysallıkla bakıyor.
1. İki derin ve çocuk gibi siyah gözleri, kalın tüylü kaşları altından uysallıkla bakıyor.
2. Uysalca davranış
1. Hemen göze çarpan bir kırıtkanlık ve uysallık vardı.
1. Hemen göze çarpan bir kırıtkanlık ve uysallık vardı.
1. isim , isim , isim , isim , Uyuklamak işi
1. Konuşmanın orta yerinde başı önüne düşüp uyuklamaya, horlamaya başlar.
1. Konuşmanın orta yerinde başı önüne düşüp uyuklamaya, horlamaya başlar.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Oturduğu yerde hafif uykuya dalmak, ımızganmak
1. Kızım, uyukluyorsun, dadını git bul, seni yatırsın, haydi...
1. Kızım, uyukluyorsun, dadını git bul, seni yatırsın, haydi...
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Uyma işi yapılmak
1. Her vakit herkese uyulmaz, ana.
1. Her vakit herkese uyulmaz, ana.
ön uyum, sesli uyumu, ses uyumu, sessiz uyumu, ünlü uyumu, ünsüz uyumu, vokal uyumu
1. isim , isim , isim , isim , Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk
1. Gerçekten de sonsuz bir sessizlik, bir uyum, bir şiir sarmıştı ortalığı.
1. Gerçekten de sonsuz bir sessizlik, bir uyum, bir şiir sarmıştı ortalığı.
2. Toplumsal çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama, intibak, entegrasyon
3. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Bir cismin görüntüsünü tam ağ tabaka üzerine düşürebilmek için göz merceğinin dışbükeylik derecesini çoğaltıp azaltması olayı, mutabakat
4. dil bilimi , dil bilimi , dil bilimi , dil bilimi , Ortak özellikleri açısından sesler arasındaki uygunluk, harmoni
1. isim , isim , isim , isim , Uyumak durumu
1. Her zaman, uyumayı düşündüğü anla uykuya dalması bir olan yapısına hayranlık duymuşumdur.
1. Her zaman, uyumayı düşündüğü anla uykuya dalması bir olan yapısına hayranlık duymuşumdur.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Uyku durumunda olmak
2. İlaç etkisiyle ağrı duymayacak kadar derin uykuya dalmak
1. Hasta uyuyunca ameliyata alınacak.
1. Hasta uyuyunca ameliyata alınacak.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İşlem görmemek, durgun kalmak, el sürülmemek
1. Bu eski gururu ta canevinde uyurmuş meğer.
1. Bu eski gururu ta canevinde uyurmuş meğer.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çevresindeki olayları fark etmemek, görmemek
1. Ben de sizler gibi adam olurdum, okurdum; okumak bilsem okurdum da uyumazdım.
1. Ben de sizler gibi adam olurdum, okurdum; okumak bilsem okurdum da uyumazdım.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uyumu olan, ahenkli, mevzun, imtizaçlı
1. Kadından anladığı uyumlu arkadaşlık, çıtkırıldım olmamak, güzel, alımlı olmaktı.
1. Kadından anladığı uyumlu arkadaşlık, çıtkırıldım olmamak, güzel, alımlı olmaktı.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uyumu olmayan, ahenksiz, imtizaçsız
2. Eş zamanlı olmayan, başlama ve bitme anları başka olan (olaylar), asenkron
ses uyumsuzluğu
1. isim , isim , isim , isim , Uyumsuz olma durumu, ahenksizlik, imtizaçsızlık
1. Bu durumun gerçeklerle uyumsuzluğu ona acı geliyor.
1. Bu durumun gerçeklerle uyumsuzluğu ona acı geliyor.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Uyuma işi yapılmak
1. Tahtakurusu yüzünden çok defa kompartımanlarda uyunmazdı.
1. Tahtakurusu yüzünden çok defa kompartımanlarda uyunmazdı.
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Uyuşuk, tembel, miskin
uyurgezer, uyur göz, uyur uyanık
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uyuyan
2. Durgun (su)
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Normal durumlarda sürmeyip uyur vaziyette kalan fakat gerektiğinde sürerek dal, yaprak oluşturan tomurcuk
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yarı uyur yarı uyanık, yarı uykulu bir biçimde
1. Uyur uyanık bir gece geçirdim.
1. Uyur uyanık bir gece geçirdim.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uykusu sırasında konuşan, yürüyen (kimse), sairfilmenam